Gerçekler

Evde.Ağlamamak için kendini zor tutuyor.Zaten son günlerde her şeye ağlar oldu.Birileri bir şey yapıyor,ona bir şey söylüyor ve birden ağlıyor.Sonrasında ağlama nedenini bulmaya çalışıyor.
''Nika bana parmağını kaldır da konuş dediği için ağladım sanırım.''
''Edebiyat sınavından 47 aldığım için ağladım sanırım.''
Ve ota boka ağladığını fark ediyor.Eskiden ota boka gülerdi.Şimdi belki de,bir bok çukuru olduğunu yeni farkettiğinden ağlıyor.

Çoğu insana tiksintiyle bakıyor.Sevdiği insanların çoğu onun sevdiği kadar onu sevmedikleri için olabilir.Çünkü o hep sevgi patlaması bekliyor,o insanların başkalarına gösterdiği sevgi patlamasını.Ama o,kendine sevgi patlaması yaşatamadıktan sonra başkaları ona yaşatsa ne olur?

Kendinden nefret ediyor.

Kendini bok çukurları olarak kabul eden diğer insanların aksine o bir şeyler yapmak istiyor.Şu bataklıktan kurtulup elflerin diyarlarına yol almak mesela! Onun asla yapamayacağı bir şey bu aslında.Test çözmeyi sevmez çünkü.Matematiği de anlamaz.Edebiyatı bile anlamaz! Tek anladığı sevişmek,onu da yapmak için fazlasıyla çirkin zaten!

O kadar kocaman ki bazen utanıyor.Ondan büyük ve bilge olan çoğu kişi ondan kısa,ama o gerizekalı bir yeniyetmeyken upuzun! Ama buna şükreder,çünkü uzun boyu olmasa obezlikten öleceğini herkes kolaylıkla görebilirdi.

Kalori almak onun için çocuk işidir.Sürekli yer,hiç doymaz.Yemek onun uyuşturucusudur.Canı sıkılınca vahşi bir şekilde yemek yedi mi,düzelir.Ama bu arada 2000 kaloriyi almış olur.Ve yaşıtları birbirlerini sikerken o salya akıtır kalır.Bu yüzden o bunu kendine zarar vermek yani ''self-harm'' olarak görüyor.

Anladığı tek şeyi söyleyeyim mi size? Yabancı dil.Ve en başta,İskandinav ülkelerinde herkesin konuştuğu İngilizce.Yine bir halta yaramıyor yani.Ama en azından çevresinde saygı görüyor.Bir gerizekalı sayılmamasının tek sebebi bu herhalde.Bir de okumayı sever bizimkisi,araştırma filan yapar arada.Ama bunlar da onu elfler diyarına götürmeyeceği için,kendini hala bir bok çukuru olarak görebilir.