12 Haziran 2012 Salı

Skinny Little Bitch

''Tanrım'',dedi Kasinski.''Deliriyorum.''
''Normaldir,bu malın yan etkisi bu.Yarın çok daha iyi olacaksın.'' dedi Nebula.
Ve her şey böyle başladı.

Bu iki hastalıklı ruhun tanıştığı yer,Tel-Aviv'in ara sokaklarından birinde bulunan izbe bir bardı.Nebula torbacıydı,Kasinski ise alıcı.Taban tabana zıtlardı.Nebula batağın içine doğmuştu,Kasinski ise kendini batağın içine atmaya çalışan bir zengin çocuğu.Kasinski ''Çok sıkıldım,dibe vurmak istiyorum.Nefes alan bir ceset nasıl olunur,görmek istiyorum.Anlıyor musun dediklerimi?'' dediğinde Nebula gülmemek için kendini zor tutmuştu.Muhtemelen Kasinski ilgisiz ve zengin bir ailenin Fransız dadılar tarafından büyütülen ve hiç gerçek sevgi göremediği için ölmeyi dileyen çocuğuydu.Nebula acımamıştı Kasinski'ye,diğer müşterilerine de acımadığı gibi.Ancak farklı bir şeyler de hissetmişti.Çocuğun turuncu uzun saçlarında,çilli fakat çocuksu olmayan yüzünde ve buz mavisi gözleri mi çekmişti onu? Nebula kolay etkilenen birisi değildi ancak o gece malı verdikten sonra da kalmaya karar vermişti Kasinski'yle.Çünkü diğerlerinin aksine bu çocuğun gözlerinde merak ya da eğlence yoktu.Ölmek istiyordu ancak kendini asacak bir yer bulamıyordu sanki.Kasinski ona verilen pakedi açmadan önce ''Sağol.Bu arada bana Avi diyebilirsin.'' demişti.Kendini tanıtmıştı.Ondan etkilenmişti.Nebula adını söylemeye çekinmişti ilk başta,ancak bu ilk adım onu da cesaretlendirmişti.En azından kod adını söyleyebilirdi.
-Bana da Mağripli derler.
-Mağripli mi? Puhahhahahahhaa,sanki biz farklıymışız gibi! İyi lakap ama,burada herkes mağripli!
Öyle dese de Kasinski,yalan söylüyordu bembeyaz teni.Gözleri.Saçları.Kesinlikle Avrupalıydı.Nebula ise onun aksine Mağripliliği hakediyordu,bronzlaşmış gibi gözüken teni ve kahverengi rastalarıyla.Çocuğun dalga geçmesi onu sıkmıştı,işi hızlandırası geldi.
-Hadi aç paketi de gör ebenin amını,bütün gece seni bekleyemem.
-Beklemek zorunda değilsin.
-Eh...zorundayım işte.
-Neden?
Nedeni çocuğun kendisiydi.Ancak Nebula,bunu bir türlü yediremiyordu ruhunun gelenekselliğine.Bir erkeğin başka bir erkeği beğenmesi değildi sorunu,onu Mısır'da bekleyen karısı gelmişti gözlerinin önüne.Kendine ve çocuğa bir yalan uydurdu.
-Patron önlem almak istiyor,alıcılara bir halt olmasın da yakalanmayalım diye.
-Peki.Bakalım asit testini geçebilecek miyim?
-Umarım geçersin.Hoşçakal.
-Bekle,benimle kal.Hani patronun önlem filan alıyordu?
Nebula öfledi ancak içten içe,bu hoşuna gitmişti.Çocuğun asidi votkasıyla karıştırıp içişini,sonra da başını omzuna koyup ellerine bakışını izledi.
-Ellerim...toz oldular...kan ve kum...başka bir halt yok burada...
Halüsinasyon başlıyordu.Sonra da geçmişinden bir şeyler hatırlamaya başlayacaktı.Hep aynısı olur.Nebula da denemişti,biliyordu.
-Medusa.Güzel,tehlikeli Medusa.Hadi,beni taşa dönüştür.
Çocuk onun rastalarını yılan sanmış olmalıydı.
Siktir.
Kasinski,dudaklarını Nebula'nın dudaklarına değdirdi.Onun üstüne çıktı.Sonra da bayılırmışçasına bacaklarına yattı.
-Lanet olası junkie.Sen iyi misin?
-Evet.Neden hala taşa dönüşmedim?
Çocuğun sorusu Nebula'yı daha da sinirlendirdi,ancak ayakları çocuğun yanından ilerisine gitmiyordu bir türlü.
''Tanrım'',dedi Kasinski.''Deliriyorum.''
''Normaldir,bu malın yan etkisi bu.Yarın çok daha iyi olacaksın.'' dedi Nebula.
Ve her şey böyle başladı.
Kasinski ''Götür beni buradan.Burada kandan bir deniz var ve benim kanımı da istiyor.Koca bir vampir.Gitmeliyiz Medusa.'' dediğinde Nebula anladı eve gitme saatinin geldiğini.Çocuğu yatağa mı atacaktı? Bir erkeği? Aklının kabul edemediğini içgüdüleri kabul ediyordu.Çocuğu da alarak bir kaç metre ilerideki motele gitti.Çocuğu yatağa yatırdı.
-Tanrı mı olacağım Medusa? Nedir bu tecavüzün sebebi?
Ve her şey böyle başladı.
Nebula bir mülteciydi,polisler deli gibi onu arıyordu ve o torbacılık yapıyordu.Parasını da Mısır'da yaşayan karısına gönderiyordu,karısı hamileydi.Nebula'nın bir oğlu olacaktı ve az önce baygın haldeki bir oğlanı sikmişti.
Hayat çok karışıktı,bir örgü yumağı kadar karışıktı.
Ve Ahmed Nebula,bunu anca 25 yaşındayken anlamıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

12 Haziran 2012 Salı

Skinny Little Bitch

''Tanrım'',dedi Kasinski.''Deliriyorum.''
''Normaldir,bu malın yan etkisi bu.Yarın çok daha iyi olacaksın.'' dedi Nebula.
Ve her şey böyle başladı.

Bu iki hastalıklı ruhun tanıştığı yer,Tel-Aviv'in ara sokaklarından birinde bulunan izbe bir bardı.Nebula torbacıydı,Kasinski ise alıcı.Taban tabana zıtlardı.Nebula batağın içine doğmuştu,Kasinski ise kendini batağın içine atmaya çalışan bir zengin çocuğu.Kasinski ''Çok sıkıldım,dibe vurmak istiyorum.Nefes alan bir ceset nasıl olunur,görmek istiyorum.Anlıyor musun dediklerimi?'' dediğinde Nebula gülmemek için kendini zor tutmuştu.Muhtemelen Kasinski ilgisiz ve zengin bir ailenin Fransız dadılar tarafından büyütülen ve hiç gerçek sevgi göremediği için ölmeyi dileyen çocuğuydu.Nebula acımamıştı Kasinski'ye,diğer müşterilerine de acımadığı gibi.Ancak farklı bir şeyler de hissetmişti.Çocuğun turuncu uzun saçlarında,çilli fakat çocuksu olmayan yüzünde ve buz mavisi gözleri mi çekmişti onu? Nebula kolay etkilenen birisi değildi ancak o gece malı verdikten sonra da kalmaya karar vermişti Kasinski'yle.Çünkü diğerlerinin aksine bu çocuğun gözlerinde merak ya da eğlence yoktu.Ölmek istiyordu ancak kendini asacak bir yer bulamıyordu sanki.Kasinski ona verilen pakedi açmadan önce ''Sağol.Bu arada bana Avi diyebilirsin.'' demişti.Kendini tanıtmıştı.Ondan etkilenmişti.Nebula adını söylemeye çekinmişti ilk başta,ancak bu ilk adım onu da cesaretlendirmişti.En azından kod adını söyleyebilirdi.
-Bana da Mağripli derler.
-Mağripli mi? Puhahhahahahhaa,sanki biz farklıymışız gibi! İyi lakap ama,burada herkes mağripli!
Öyle dese de Kasinski,yalan söylüyordu bembeyaz teni.Gözleri.Saçları.Kesinlikle Avrupalıydı.Nebula ise onun aksine Mağripliliği hakediyordu,bronzlaşmış gibi gözüken teni ve kahverengi rastalarıyla.Çocuğun dalga geçmesi onu sıkmıştı,işi hızlandırası geldi.
-Hadi aç paketi de gör ebenin amını,bütün gece seni bekleyemem.
-Beklemek zorunda değilsin.
-Eh...zorundayım işte.
-Neden?
Nedeni çocuğun kendisiydi.Ancak Nebula,bunu bir türlü yediremiyordu ruhunun gelenekselliğine.Bir erkeğin başka bir erkeği beğenmesi değildi sorunu,onu Mısır'da bekleyen karısı gelmişti gözlerinin önüne.Kendine ve çocuğa bir yalan uydurdu.
-Patron önlem almak istiyor,alıcılara bir halt olmasın da yakalanmayalım diye.
-Peki.Bakalım asit testini geçebilecek miyim?
-Umarım geçersin.Hoşçakal.
-Bekle,benimle kal.Hani patronun önlem filan alıyordu?
Nebula öfledi ancak içten içe,bu hoşuna gitmişti.Çocuğun asidi votkasıyla karıştırıp içişini,sonra da başını omzuna koyup ellerine bakışını izledi.
-Ellerim...toz oldular...kan ve kum...başka bir halt yok burada...
Halüsinasyon başlıyordu.Sonra da geçmişinden bir şeyler hatırlamaya başlayacaktı.Hep aynısı olur.Nebula da denemişti,biliyordu.
-Medusa.Güzel,tehlikeli Medusa.Hadi,beni taşa dönüştür.
Çocuk onun rastalarını yılan sanmış olmalıydı.
Siktir.
Kasinski,dudaklarını Nebula'nın dudaklarına değdirdi.Onun üstüne çıktı.Sonra da bayılırmışçasına bacaklarına yattı.
-Lanet olası junkie.Sen iyi misin?
-Evet.Neden hala taşa dönüşmedim?
Çocuğun sorusu Nebula'yı daha da sinirlendirdi,ancak ayakları çocuğun yanından ilerisine gitmiyordu bir türlü.
''Tanrım'',dedi Kasinski.''Deliriyorum.''
''Normaldir,bu malın yan etkisi bu.Yarın çok daha iyi olacaksın.'' dedi Nebula.
Ve her şey böyle başladı.
Kasinski ''Götür beni buradan.Burada kandan bir deniz var ve benim kanımı da istiyor.Koca bir vampir.Gitmeliyiz Medusa.'' dediğinde Nebula anladı eve gitme saatinin geldiğini.Çocuğu yatağa mı atacaktı? Bir erkeği? Aklının kabul edemediğini içgüdüleri kabul ediyordu.Çocuğu da alarak bir kaç metre ilerideki motele gitti.Çocuğu yatağa yatırdı.
-Tanrı mı olacağım Medusa? Nedir bu tecavüzün sebebi?
Ve her şey böyle başladı.
Nebula bir mülteciydi,polisler deli gibi onu arıyordu ve o torbacılık yapıyordu.Parasını da Mısır'da yaşayan karısına gönderiyordu,karısı hamileydi.Nebula'nın bir oğlu olacaktı ve az önce baygın haldeki bir oğlanı sikmişti.
Hayat çok karışıktı,bir örgü yumağı kadar karışıktı.
Ve Ahmed Nebula,bunu anca 25 yaşındayken anlamıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder