10 Ekim 2011 Pazartesi

Zavallı Müneccim Cenk

Tekrar hoşgeldin Cenk,ilaç tedavisi işe yaradı mı? Ne tür rüyalar görüyorsun?
Yine klinikteyim,bu muhtemelen Yıldız Hanım’la son randevumuz.Çünkü Xanax işe yaradı ve artık rüya görebiliyorum,ona da söylediğim gibi bir haftadır hiç kabus görmedim.Güzel,dedi,ayrıca rüyalar dışında hayatında başka bir gelişme varsa söyleyebilirsin.Çekinmene hiç gerek yok.
Ona geçen cumartesiyi anlatabilirdim ancak Nikki’yle bu konuyu uzun uzadıya konuşmuştum ve arkadaşı gittikten sonra Deniz’le de konuşacaktım,yararı yoktu.O yüzden psikoloğuma hayatın gayet güzel gittiğini söyledim ve seansın geri kalanında gündemden konuştuk.
Seans bittiğinde artık bana ilaç yazmayacağını söyledi,elimdeki haplar yetermiş ayrıca Xanax zaten çok etkili bir ilaçmış,hap bağımlısı olmamı istemezmiş.Hapsız da yaparım diye düşündüm,zaten artık uykudan önce gergin olmuyordum.Beni uğurlarken kartını verdi ve eğer sorunum olursa yine gelmemi istedi.
Klinikten çıktığımda saat altıydı,Yıldız Hanım okulumu düşünerek kapanışı benimle yapmıştı.Hemen Heykel’e koşup kızları okuldan mı alsam diye düşündüm ancak yetişemezdim,kızlar otobüs gelene kadar çoktan çıkmış olurlardı.Hem artık hava da kararmıyordu,anahtarı almışlardı kendileri giderlerdi 5 dakikalık yolu.Ben de bu ılık akşamın tadını çıkarayım dedim,Altıparmak çevresinde biraz dolandım.
Bangır bangır T.a.t.u çalan butikteki travesti kadını,maça giden formalı herifleri,iki küçük çocuğuyla uğraşan taş çatlasa 25 yaşındaki kadını,3 türbanlı kadın,iki çocuk ve bir korkutucu erkekten oluşan Arap turist kafilesini,dopdolu kaldırımda mesaj atmaya çalışan kısacık etekli lise üniformalı taş kızı ve arkasındaki saçı yerçekimine meydan okuyan abazan liseli çocuğu izledim.
Kendi dertlerimi bırakıp onlara odaklandım.
”Dore renkliyi mi alsam lameyi mi,üff doreyi alayım…”
”Bursa feneri skecek olm.”
”Elime bir silah geçse önce şu iki canavarı,sonra kendimi öldüreceğim.”
”Kittat nurimi el fetani nuri qasima.”
”Okan’ın vermiycem dediğimde üstüme çullanmasını asla unutmıcam eğer beni sorarsa siz de konuşmayın onunla tamam mı?”
”O göte bülbül öte,donu da kırmızı oyhşş…”

”Sürprize bak! Cenk,gel bak sana kimi tanıştıracağım…”
Bunun da halkın düşüncelerinden biri olduğunu zannettim ama arkama döndüğümde Deniz Valo ve dostuyla karşılaştım.Düşünce okuma yeteneğimi keşfettiğim için olacak dostunun dün rüyamda gördüğüm kumral rastalı çocuğun biraz daha uzamış ve kaslanmış hali olmasına şaşırmadım.Evet,müneccimim beyler.
Deniz biraz sevindikten sonra yine cool halini aldı,rastalının adının Colin olduğunu söyledi,çocukluk arkadaşlarıymışlar,lise başlayınca Colin Amerika’ya o da Bursa’ya gitmiş ama bir şekilde hep görüşmüşler ve şimdi o Amerika’dan dönmüş,İstanbul’a gitmeden önce Deniz’i görmeyi de ihmal etmemiş.
”Biz de eve gidiyorduk işte,gitmeden önce Colin’e biraz şehri gezdireyim dedim.İstersen sen de bize gel,okulun sorun yaratmazsa tabii.”
Niye yaratsın ki,dedim ve direkt annemi aradım.Üniformamı ve okul çantamı aldıktan sonra seve seve Nikki’lerde kalabileceğimi söyledi,ben Nikki’nin evine gitmeyecektim,o da küçük bir ayrıntı canım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

10 Ekim 2011 Pazartesi

Zavallı Müneccim Cenk

Tekrar hoşgeldin Cenk,ilaç tedavisi işe yaradı mı? Ne tür rüyalar görüyorsun?
Yine klinikteyim,bu muhtemelen Yıldız Hanım’la son randevumuz.Çünkü Xanax işe yaradı ve artık rüya görebiliyorum,ona da söylediğim gibi bir haftadır hiç kabus görmedim.Güzel,dedi,ayrıca rüyalar dışında hayatında başka bir gelişme varsa söyleyebilirsin.Çekinmene hiç gerek yok.
Ona geçen cumartesiyi anlatabilirdim ancak Nikki’yle bu konuyu uzun uzadıya konuşmuştum ve arkadaşı gittikten sonra Deniz’le de konuşacaktım,yararı yoktu.O yüzden psikoloğuma hayatın gayet güzel gittiğini söyledim ve seansın geri kalanında gündemden konuştuk.
Seans bittiğinde artık bana ilaç yazmayacağını söyledi,elimdeki haplar yetermiş ayrıca Xanax zaten çok etkili bir ilaçmış,hap bağımlısı olmamı istemezmiş.Hapsız da yaparım diye düşündüm,zaten artık uykudan önce gergin olmuyordum.Beni uğurlarken kartını verdi ve eğer sorunum olursa yine gelmemi istedi.
Klinikten çıktığımda saat altıydı,Yıldız Hanım okulumu düşünerek kapanışı benimle yapmıştı.Hemen Heykel’e koşup kızları okuldan mı alsam diye düşündüm ancak yetişemezdim,kızlar otobüs gelene kadar çoktan çıkmış olurlardı.Hem artık hava da kararmıyordu,anahtarı almışlardı kendileri giderlerdi 5 dakikalık yolu.Ben de bu ılık akşamın tadını çıkarayım dedim,Altıparmak çevresinde biraz dolandım.
Bangır bangır T.a.t.u çalan butikteki travesti kadını,maça giden formalı herifleri,iki küçük çocuğuyla uğraşan taş çatlasa 25 yaşındaki kadını,3 türbanlı kadın,iki çocuk ve bir korkutucu erkekten oluşan Arap turist kafilesini,dopdolu kaldırımda mesaj atmaya çalışan kısacık etekli lise üniformalı taş kızı ve arkasındaki saçı yerçekimine meydan okuyan abazan liseli çocuğu izledim.
Kendi dertlerimi bırakıp onlara odaklandım.
”Dore renkliyi mi alsam lameyi mi,üff doreyi alayım…”
”Bursa feneri skecek olm.”
”Elime bir silah geçse önce şu iki canavarı,sonra kendimi öldüreceğim.”
”Kittat nurimi el fetani nuri qasima.”
”Okan’ın vermiycem dediğimde üstüme çullanmasını asla unutmıcam eğer beni sorarsa siz de konuşmayın onunla tamam mı?”
”O göte bülbül öte,donu da kırmızı oyhşş…”

”Sürprize bak! Cenk,gel bak sana kimi tanıştıracağım…”
Bunun da halkın düşüncelerinden biri olduğunu zannettim ama arkama döndüğümde Deniz Valo ve dostuyla karşılaştım.Düşünce okuma yeteneğimi keşfettiğim için olacak dostunun dün rüyamda gördüğüm kumral rastalı çocuğun biraz daha uzamış ve kaslanmış hali olmasına şaşırmadım.Evet,müneccimim beyler.
Deniz biraz sevindikten sonra yine cool halini aldı,rastalının adının Colin olduğunu söyledi,çocukluk arkadaşlarıymışlar,lise başlayınca Colin Amerika’ya o da Bursa’ya gitmiş ama bir şekilde hep görüşmüşler ve şimdi o Amerika’dan dönmüş,İstanbul’a gitmeden önce Deniz’i görmeyi de ihmal etmemiş.
”Biz de eve gidiyorduk işte,gitmeden önce Colin’e biraz şehri gezdireyim dedim.İstersen sen de bize gel,okulun sorun yaratmazsa tabii.”
Niye yaratsın ki,dedim ve direkt annemi aradım.Üniformamı ve okul çantamı aldıktan sonra seve seve Nikki’lerde kalabileceğimi söyledi,ben Nikki’nin evine gitmeyecektim,o da küçük bir ayrıntı canım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder