10 Ekim 2011 Pazartesi

Bütün Bu Olanlar

Eve tam zamanında gelmiştim.Salak gibi randevuya gideceğimi herkese belli ettiğim için gözler üstümdeydi.Annem ben kapıdan yeni adımımı atmışken randevumun nasıl gittiğini sordu.
Ayakkabılarımı çıkarırken Çisem bana ”kıza” hediye etmem için bir bilezik yaptığını söyledi.
Odama giderken Zeynep bana ”kızın” tipini sordu.
Olayla alakası olmayan evimizin neşeleri Damla ve Ecrin ikilisi ise çizgi filmler sayesinde hipnozdalardı,zaten aramızda pek sıcak bir ilişki olduğu söylenemezdi,Caillou’yu kapatıp doğru düzgün bir çizgi film açtığım için benden nefret ettiklerini düşünüyordum.
Giysilerimi çıkarırken,giysilerin üstünde farklı bir koku olduğunu farkettim.Deniz’in kokusu hemen de giysilerime sinmişti,o anları hatırladım ama hiç utanmadım.Sanki bu anı ve şu anı aynı günde yaşamıyor gibiydim,sevişmemiz bir rüyaydı.Salona gitmedim,ailemin rüya randevum hakkındaki sorularını duymak istemiyordum,son günlerde yaşadıklarımı hazmetmeye çalışıyordum.

23 Mayıs Pazartesi,onu ilk rüyamda gördüm.
27 Mayıs Cuma,onu otobüste gördüm ve evine kadar takip ettim.Gayet tuhaf olmasına rağmen bana bir şey demedi,aksine sevindi.Daha sonra ertesi gün evine gelmemi istedi.
28 Mayıs Cumartesi,evinde sarhoş olduk ve seviştik.

Ve tarih hala aynı.Aynı günün akşamındayız,hatta gecesinde bile diyebilirim.İnternete girdim,Nikki’yle bu konuda biraz konuştuk.Olay acayip tuhaftı,sırf ben onu takip ettim diye bana böyle bir hediye mi vermişti,yoksa sadece sarhoşluktan mı kaynaklanıyordu bu? Nikki ikinci seçeneğe ağırlık vermemi söyledi,alkol insanların ”şunu yapmayacağım” dediği şeyleri yapmasını sağlar ve sen de hoş bir çocuksun diyerek.Evet,kavruk tenimle,sivilcelerimle ve iki küçük kahverengi gözümle gayet hoşum,tüysiklet vücudumu da unutmayalım.Çok hoşum canım.
Biraz daha takıldıktan sonra canım sıkıldı ve ilaçlarımı da alıp yattım.Rüyamda beline kadar kumral rastaları,kocaman yeşil gözleri ve çilleri olan bir oğlan gördüm.Oğlan bir giysi fabrikasında çalışıyordu ve işi benekli elbiselerdeki beneklerin çift sayı olduğundan emin olmaktı.Üstünde siyah renkte bir üniforma vardı,çok uzun boylu değildi ama zayıftı,benden bir-iki yaş küçüktü.Uyandığımda bu rüyaya bir anlam veremedim.
Sabah ritüellerinden sonra internete girdiğimde Deniz’in şunları yazdığını gördüm;
Dünkü yaşadıklarımızı hala unutmadım,bu son karşılaşmamız olmayacak.Ama Amerika’dan arkadaşım geldiği için üç-dört gün görüşemeyeceğiz.Seni seviyorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

10 Ekim 2011 Pazartesi

Bütün Bu Olanlar

Eve tam zamanında gelmiştim.Salak gibi randevuya gideceğimi herkese belli ettiğim için gözler üstümdeydi.Annem ben kapıdan yeni adımımı atmışken randevumun nasıl gittiğini sordu.
Ayakkabılarımı çıkarırken Çisem bana ”kıza” hediye etmem için bir bilezik yaptığını söyledi.
Odama giderken Zeynep bana ”kızın” tipini sordu.
Olayla alakası olmayan evimizin neşeleri Damla ve Ecrin ikilisi ise çizgi filmler sayesinde hipnozdalardı,zaten aramızda pek sıcak bir ilişki olduğu söylenemezdi,Caillou’yu kapatıp doğru düzgün bir çizgi film açtığım için benden nefret ettiklerini düşünüyordum.
Giysilerimi çıkarırken,giysilerin üstünde farklı bir koku olduğunu farkettim.Deniz’in kokusu hemen de giysilerime sinmişti,o anları hatırladım ama hiç utanmadım.Sanki bu anı ve şu anı aynı günde yaşamıyor gibiydim,sevişmemiz bir rüyaydı.Salona gitmedim,ailemin rüya randevum hakkındaki sorularını duymak istemiyordum,son günlerde yaşadıklarımı hazmetmeye çalışıyordum.

23 Mayıs Pazartesi,onu ilk rüyamda gördüm.
27 Mayıs Cuma,onu otobüste gördüm ve evine kadar takip ettim.Gayet tuhaf olmasına rağmen bana bir şey demedi,aksine sevindi.Daha sonra ertesi gün evine gelmemi istedi.
28 Mayıs Cumartesi,evinde sarhoş olduk ve seviştik.

Ve tarih hala aynı.Aynı günün akşamındayız,hatta gecesinde bile diyebilirim.İnternete girdim,Nikki’yle bu konuda biraz konuştuk.Olay acayip tuhaftı,sırf ben onu takip ettim diye bana böyle bir hediye mi vermişti,yoksa sadece sarhoşluktan mı kaynaklanıyordu bu? Nikki ikinci seçeneğe ağırlık vermemi söyledi,alkol insanların ”şunu yapmayacağım” dediği şeyleri yapmasını sağlar ve sen de hoş bir çocuksun diyerek.Evet,kavruk tenimle,sivilcelerimle ve iki küçük kahverengi gözümle gayet hoşum,tüysiklet vücudumu da unutmayalım.Çok hoşum canım.
Biraz daha takıldıktan sonra canım sıkıldı ve ilaçlarımı da alıp yattım.Rüyamda beline kadar kumral rastaları,kocaman yeşil gözleri ve çilleri olan bir oğlan gördüm.Oğlan bir giysi fabrikasında çalışıyordu ve işi benekli elbiselerdeki beneklerin çift sayı olduğundan emin olmaktı.Üstünde siyah renkte bir üniforma vardı,çok uzun boylu değildi ama zayıftı,benden bir-iki yaş küçüktü.Uyandığımda bu rüyaya bir anlam veremedim.
Sabah ritüellerinden sonra internete girdiğimde Deniz’in şunları yazdığını gördüm;
Dünkü yaşadıklarımızı hala unutmadım,bu son karşılaşmamız olmayacak.Ama Amerika’dan arkadaşım geldiği için üç-dört gün görüşemeyeceğiz.Seni seviyorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder