2 Aralık 2012 Pazar

Chaotica 1 - Enkaz

 Tel-Aviv'de gece olması gereken bir şekilde devam ediyordu.Hızlı ve ölümcül.Genç insanlar sınırlı yaşlılara dönüşmeden önce eğlenmek adına içiyor,sevişiyor ve partiliyordu.Moshe Fellon ise,sadece izliyordu.Çünkü uyuşturucunun ona tanıdığı imkanlar buydu.Halbuki Chen ona her şeyin daha iyi olacağını söylemişti.Bir şeyin iyi olacağı falan yoktu.Sadece sınırlanmıştı.Hareket etmesi gerekiyordu ama edemiyordu.Buradan gitmesi gerekiyordu ama gidemiyordu,yapabileceği tek şey hayatını sonlandırmaktı,lanet olsun ki onu da yapamıyordu.Tek yaptığı burada durup insanların birbirini öldürmesini izlemekti.Chen'e göre ise sadece dansediyorlardı,ancak kendini Azrail zanneden bir insana inanmamak lazımdı.Birden elinin sıkıldığını hissetti.
''Gel bakalım tatlı şey,sen boklu toprağın dibini boylamadan önce son bir kez seni tadayım.''
Onu sürükleyen Azrail özentisine karşı koymak istedi.Yapamadı.Erkekler tuvaletine gittiler,Chen onu duvara fırlattı ve bu zayıf kalbini etkilemiş olacak ki,nefesi kesildi.Büyük bir acı hissetti.En son gördüğü şey,Chen'in gülümsemesiydi.Bir çocuğun oyuncağından hevesini aldığında yüzünde oluşan gülümseme.Yapabildiği tek şey gözlerini kapamak oldu.
''Kuzucuk,uyan tatlı kuzucuk.Okula gitme zamanı.''
Annesinin yumuşak sesini duydu.Bu sesi en son duyalı kaç ay olmuştu? İlk kaçmaya kalkıştığından beri ailesinden ayrı bir şekilde,Azrail özentisi melekyüzün evinde kalıyordu.6 ay falan olmalıydı.Sonra annesinin saçlarını okşayan elini hissetti.Bu yukarıdakinin ona son kıyağı olmalıydı.
''Anne,kalkacak gücüm yok.'' dedi içinden.Annesinin sesi bir anda kadın mı erkek mi olduğu anlaşılamayan ürkütücü bir sese dönüştü.
''Ben senin annen değilim.Ben senin ebedi dostun ve sevgilinim.Yine görüşeceğiz''
Sonrasında ise tamamen acının eseri olduğu anlaşılan tiz bir çığlık ve onun etkisiyle doğrulan Moshe Fellon.Kapalı bir klozetin üstündeydi,tam kapıda ise yanık izleri ve beyaz tüyler duruyordu.Nabzını kontrol etti,atıyordu.''Ama...ben...ölmüştüm...'' derken kapı açıldı ve temizlikçi olduğu anlaşılan şiveli Arap bir kadın ona tiksintiyle bakarak ''Zıkkımı içince herkes öyle zanneder.'' dedi.Kadın cıkcıklar arasında kendi dilinde mırıldanmaya devam ederken Moshe bardan çıktı ve sabahın bütün ılıklığını içine çekti.Tedirginlik hissetmiyordu,mutluluk hissetmiyordu,sadece içgüdüleri ona fısıldıyordu.Saklanacak bir yere ihtiyacı vardı.Önce kafasını,sonra da diğer gençlerin kaderini toparlamalıydı.
Bir ölüm meleğinden zavallı bir insana dönüşürken,bedeni acılar içinde kıvranıyordu.Kırmızı gözleri yanıyor,dönüyor ve yeşil gözlere dönüyordu.Ne demişti Yehova,
''Acı,normalde sonrasında şükür gelen bir dokunuştur.Ama senin bütün kaderin acı olacak.Yaptığın bencilliği,her defasında daha çok gelen acıyla ödeyeceksin!''
Sonrasından da ''şeytansın,sen şeytansın!'' diye bağırıp durmuştu.En son ''şeytansın'' diyişinden sonra,bedeni alevler içinde yandı ve Tel-Aviv'in günahkar insanları partilerken,o tutucu mahallelerden birindeki çocuk parkına düştü.Düşüşü ses getirmedi ama çok fazla acı hissetti.Yehova yine de merhametli davranmıştı,üstünde mevsime uygun dar,siyah bir kot pantolon ve şu atlet-tişörtlerden vardı.Ancak hapsolduğu bu insan bedeni yara bereyle doluydu.Bir şekilde yaralarını sarması gerekiyordu,bu halde onu bulamazdı.Ondan önce kendisini bulması lazımdı.
                        Eski ölüm meleği yeni sahip olduğu insan beyniyle muhakemeler arasında boğulurken,15-16 yaşlarında küçük bir kadın yanına yaklaşmıştı ve teknolojik bir cihazdan geldiği belli olan bir ışıkla onu kontrol ediyordu.Kızda bir korku sezinledi,ama içinde merak da vardı.Lola insanlarla uğraşamazdı,aradığı tek insan belliydi...ama şu anda,güçlenmesi lazımdı.Kıza ''iyi değilim,yardıma ihtiyacım var'' dedi ve kızın aynı ışıkla onun yaralarına bakmasını bekledi.''Fena yaralanmışsın.'' cevabı geldi kızdan.''Babam doktor,istersen seni tedavi edebilir.Hastaneye gidebileceğini sanmıyorum.'' diye de ekledi.Lola elini uzattı ve ''Götür beni.'' dedi.Kız onun koluna girdi ve çoğunlukla sürüklenerek,kızın evine doğru gittiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

2 Aralık 2012 Pazar

Chaotica 1 - Enkaz

 Tel-Aviv'de gece olması gereken bir şekilde devam ediyordu.Hızlı ve ölümcül.Genç insanlar sınırlı yaşlılara dönüşmeden önce eğlenmek adına içiyor,sevişiyor ve partiliyordu.Moshe Fellon ise,sadece izliyordu.Çünkü uyuşturucunun ona tanıdığı imkanlar buydu.Halbuki Chen ona her şeyin daha iyi olacağını söylemişti.Bir şeyin iyi olacağı falan yoktu.Sadece sınırlanmıştı.Hareket etmesi gerekiyordu ama edemiyordu.Buradan gitmesi gerekiyordu ama gidemiyordu,yapabileceği tek şey hayatını sonlandırmaktı,lanet olsun ki onu da yapamıyordu.Tek yaptığı burada durup insanların birbirini öldürmesini izlemekti.Chen'e göre ise sadece dansediyorlardı,ancak kendini Azrail zanneden bir insana inanmamak lazımdı.Birden elinin sıkıldığını hissetti.
''Gel bakalım tatlı şey,sen boklu toprağın dibini boylamadan önce son bir kez seni tadayım.''
Onu sürükleyen Azrail özentisine karşı koymak istedi.Yapamadı.Erkekler tuvaletine gittiler,Chen onu duvara fırlattı ve bu zayıf kalbini etkilemiş olacak ki,nefesi kesildi.Büyük bir acı hissetti.En son gördüğü şey,Chen'in gülümsemesiydi.Bir çocuğun oyuncağından hevesini aldığında yüzünde oluşan gülümseme.Yapabildiği tek şey gözlerini kapamak oldu.
''Kuzucuk,uyan tatlı kuzucuk.Okula gitme zamanı.''
Annesinin yumuşak sesini duydu.Bu sesi en son duyalı kaç ay olmuştu? İlk kaçmaya kalkıştığından beri ailesinden ayrı bir şekilde,Azrail özentisi melekyüzün evinde kalıyordu.6 ay falan olmalıydı.Sonra annesinin saçlarını okşayan elini hissetti.Bu yukarıdakinin ona son kıyağı olmalıydı.
''Anne,kalkacak gücüm yok.'' dedi içinden.Annesinin sesi bir anda kadın mı erkek mi olduğu anlaşılamayan ürkütücü bir sese dönüştü.
''Ben senin annen değilim.Ben senin ebedi dostun ve sevgilinim.Yine görüşeceğiz''
Sonrasında ise tamamen acının eseri olduğu anlaşılan tiz bir çığlık ve onun etkisiyle doğrulan Moshe Fellon.Kapalı bir klozetin üstündeydi,tam kapıda ise yanık izleri ve beyaz tüyler duruyordu.Nabzını kontrol etti,atıyordu.''Ama...ben...ölmüştüm...'' derken kapı açıldı ve temizlikçi olduğu anlaşılan şiveli Arap bir kadın ona tiksintiyle bakarak ''Zıkkımı içince herkes öyle zanneder.'' dedi.Kadın cıkcıklar arasında kendi dilinde mırıldanmaya devam ederken Moshe bardan çıktı ve sabahın bütün ılıklığını içine çekti.Tedirginlik hissetmiyordu,mutluluk hissetmiyordu,sadece içgüdüleri ona fısıldıyordu.Saklanacak bir yere ihtiyacı vardı.Önce kafasını,sonra da diğer gençlerin kaderini toparlamalıydı.
Bir ölüm meleğinden zavallı bir insana dönüşürken,bedeni acılar içinde kıvranıyordu.Kırmızı gözleri yanıyor,dönüyor ve yeşil gözlere dönüyordu.Ne demişti Yehova,
''Acı,normalde sonrasında şükür gelen bir dokunuştur.Ama senin bütün kaderin acı olacak.Yaptığın bencilliği,her defasında daha çok gelen acıyla ödeyeceksin!''
Sonrasından da ''şeytansın,sen şeytansın!'' diye bağırıp durmuştu.En son ''şeytansın'' diyişinden sonra,bedeni alevler içinde yandı ve Tel-Aviv'in günahkar insanları partilerken,o tutucu mahallelerden birindeki çocuk parkına düştü.Düşüşü ses getirmedi ama çok fazla acı hissetti.Yehova yine de merhametli davranmıştı,üstünde mevsime uygun dar,siyah bir kot pantolon ve şu atlet-tişörtlerden vardı.Ancak hapsolduğu bu insan bedeni yara bereyle doluydu.Bir şekilde yaralarını sarması gerekiyordu,bu halde onu bulamazdı.Ondan önce kendisini bulması lazımdı.
                        Eski ölüm meleği yeni sahip olduğu insan beyniyle muhakemeler arasında boğulurken,15-16 yaşlarında küçük bir kadın yanına yaklaşmıştı ve teknolojik bir cihazdan geldiği belli olan bir ışıkla onu kontrol ediyordu.Kızda bir korku sezinledi,ama içinde merak da vardı.Lola insanlarla uğraşamazdı,aradığı tek insan belliydi...ama şu anda,güçlenmesi lazımdı.Kıza ''iyi değilim,yardıma ihtiyacım var'' dedi ve kızın aynı ışıkla onun yaralarına bakmasını bekledi.''Fena yaralanmışsın.'' cevabı geldi kızdan.''Babam doktor,istersen seni tedavi edebilir.Hastaneye gidebileceğini sanmıyorum.'' diye de ekledi.Lola elini uzattı ve ''Götür beni.'' dedi.Kız onun koluna girdi ve çoğunlukla sürüklenerek,kızın evine doğru gittiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder