14 Nisan 2012 Cumartesi

Lat den ratte komma in




Eğer ruhunla bedenin arasında varsa bir uçurum,İskan kederinin tam ortasında olsan da yalnızlık seni bulur.Karların getirdiği huzurun ortasında bile içindeki canavarla boğuşmak zorunda kalırsın.İntikam için çıldırırsın,halbuki bütün sokaklar ''Hayır Oskar,baksana hepimiz ne kadar huzurluyuz.'' diye fısıldamaktadır sana.Ancak onları dinlemek için çok genç,karşındakilere karşılık vermemek için de çok yaşlısındır sen.Yalnızlıktır seni tek engelleyen şey.Eğer sen kanatırsan kulağını o çocuğun,kim korur seni onun abisinden? Paranoyak annen mi? Alkolik baban mı?

Sen sırf yapılması için yapılan bir çocuksun Oskar,görev seni doğurmaktı ve bundan sonrasını kimse umursamadı.Su yolunu bulur dediler.

Buldu da.İçindeki boşluğu dolduracak birini aradığın o karlı,soğuk gecelerden birinde Eli buldu seni.Kanlı,pis bir suydu Eli.Uyarmıştı seni.Arkadaş olmayacağını söylemişti.

Ancak aşk beklenmedik ve hızlı gelişti.Rubik küpü başlattı herşeyi...Bir gecede bütün kenarları ve köşeleri aynı renge getirdi Eli.Sonrasında ise Oskar artık yalnız olmadığını hissetti.O gün çocuğun kulağına sopayı indirirken yalnız olmadığını bilerek indirdi.Çocuğun abisi ne yaparsa yapsın kurtulacağını biliyordu.Eli her zaman onun yanındaydı.Eli'ye güveniyordu Oskar,kimsenin kimseye güvenmediği kadar.

Yetişkinlerin dünyasında iki çocuktu Eli ve Oskar.Büyümeyi reddetmişlerdi,uyamamışlardı şu sınırlı insan hayatına.Eli sınırları tamamen reddetmeyi seçmişti zamanla,kaldığı her yerde çarpacağı ve aşık edeceği bir farklı insan vardı onun,ancak Oskar başkaydı.Gitmek zorundaydı,ama gönlü el vermemişti Oskar'ın çocuğun abisinin elinde boğulmasına.Oskar'ı da sınırsızlaştırmaya çalıştı belki de Eli.Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

14 Nisan 2012 Cumartesi

Lat den ratte komma in




Eğer ruhunla bedenin arasında varsa bir uçurum,İskan kederinin tam ortasında olsan da yalnızlık seni bulur.Karların getirdiği huzurun ortasında bile içindeki canavarla boğuşmak zorunda kalırsın.İntikam için çıldırırsın,halbuki bütün sokaklar ''Hayır Oskar,baksana hepimiz ne kadar huzurluyuz.'' diye fısıldamaktadır sana.Ancak onları dinlemek için çok genç,karşındakilere karşılık vermemek için de çok yaşlısındır sen.Yalnızlıktır seni tek engelleyen şey.Eğer sen kanatırsan kulağını o çocuğun,kim korur seni onun abisinden? Paranoyak annen mi? Alkolik baban mı?

Sen sırf yapılması için yapılan bir çocuksun Oskar,görev seni doğurmaktı ve bundan sonrasını kimse umursamadı.Su yolunu bulur dediler.

Buldu da.İçindeki boşluğu dolduracak birini aradığın o karlı,soğuk gecelerden birinde Eli buldu seni.Kanlı,pis bir suydu Eli.Uyarmıştı seni.Arkadaş olmayacağını söylemişti.

Ancak aşk beklenmedik ve hızlı gelişti.Rubik küpü başlattı herşeyi...Bir gecede bütün kenarları ve köşeleri aynı renge getirdi Eli.Sonrasında ise Oskar artık yalnız olmadığını hissetti.O gün çocuğun kulağına sopayı indirirken yalnız olmadığını bilerek indirdi.Çocuğun abisi ne yaparsa yapsın kurtulacağını biliyordu.Eli her zaman onun yanındaydı.Eli'ye güveniyordu Oskar,kimsenin kimseye güvenmediği kadar.

Yetişkinlerin dünyasında iki çocuktu Eli ve Oskar.Büyümeyi reddetmişlerdi,uyamamışlardı şu sınırlı insan hayatına.Eli sınırları tamamen reddetmeyi seçmişti zamanla,kaldığı her yerde çarpacağı ve aşık edeceği bir farklı insan vardı onun,ancak Oskar başkaydı.Gitmek zorundaydı,ama gönlü el vermemişti Oskar'ın çocuğun abisinin elinde boğulmasına.Oskar'ı da sınırsızlaştırmaya çalıştı belki de Eli.Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder