30 Aralık 2013 Pazartesi

Weiss,Carrie

Üniversite giriş sınavlarına hazırlandığım için yeni post olmayacak demiştim di mi? Ama ne yapayım YGS'nin bana girecek olmasının acısıyla kendimi şiire,san'ata verdim ve bu çıktı.Çok uzun zamandır Türkçe şiir yazmıyordum,birikti ve patladı herhalde.

Weiss,Carrie
Puslu,soğuk sokaklarında şehrin
Duyulur kızıl çocuğun hırıltısı
Odasında buldukları iki sayfalık mektup
17 senelik hayatının artık tek kırıntısı

Çocuk odasını kafasıyla boyadığından beri
Aynı değil adamın hayatı
Gelenler,gidenler,polisler
Başının belası oldu Sosyal Hizmetler

Anlatamadı bir türlü hayatının aşkından kalan
O iki koca mavi gözü önemsemediğini
O,zaten hiç çocuğa bakmak istemedi
Ama kadının vasiyeti buydu,gösteremedi belgeyi
İtiraf edemedi dünyanın geri kalanına gerçeği

Polisler gerçi çocuğu da anlamadılar
Yargıladılar,cıkcıklayıp durdular
Ne zaman baksalar o küçücük kadın elbiselerine
Kendi aralarında gülüşüp durdular
Halbuki o mektubunda ne demişti:
''Beni gören bir evsiz,güneş gibi parladığımı söyledi.Siyah kıyafetlerim yüzünden beni ölüm meleği zannetti.Önce güldüm,sonra ağladım,ben melek annemin kirli kaldırıma düşmüş yansımasıydım.''

O sokaktakilere göre bir azizeydi
Hayatın bir diğer kustuğu değil sanki bir melekti
Bazen sokakta yatar bazen evden binbir yemekle gelirdi
Ama hiç bir zaman gitmedi tırnaklarındaki kırmızı ojesi

Polisler bunları unuttular
Devletin kitabına geçsin diye yazıp durdular
Ama şehir ağladı
Evsiz adam deliye bağladı
Babası o günden sonra evine giderken iki votka aldı

Şimdi mutlu bir ailesi,bir evi,bir arabası olan
Bir zamanların mutsuz punk'ı
İğrenç bir geceyarısı belgeselinde onu hatırladı
Ne bebeğinin ağlaması kaldı ne de karısının horlaması
Köydeki evinden şehir mezarlığına doğru yola çıktı

Mezar taşına ifadesizce baktı
Ağlayamadı ama hatırladı
Karol sadece 17 yaşındaydı
Kim bilir nereden bulmuştu Carrie adını
Nerede oturduğunu,nereli olduğunu büyüdüğünde öğrenmişti
Ama ilk sokakta yattığından beri bilirdi onun düşüncelerinin tamamını

Sahte özgürlükçü muhafazakarlar Karol'u aldattı
İntikam peşindeki Carrie sapıttı
Yedi,içti,birilerinin altına yattı
Daha bunu öğrenmeden başladılar yuhalamaya
Uzun saçları,piercingleri,kıyafetleri yetti

Bir gün köprünün altında punk'a fısıldadı
Kendi ölümü de dair tüm planlarını
Kafası iyi olan punk gülmeye başladı
Carrie kızdı,bağırdı çağırdı,ağlayarak bilinmeze doğru yol aldı

Ertesi gün bütün şehir onunla çalkalandı
Videoya çektiği ölümü binlerce tıklama aldı
Carrie nasıl yaptıysa başardı
Beynini dağıtışı videoya çekildi,internete postalandı
Alkolik babasına,polislere,meclise,başbakana
Bütün ülkeye ona yapılanları anlatmaya çalıştı

Ama sadece bir zamanların serserisi olan
Şu an mezarının önünde diz çöken herif anladı onu
Diğerleri anlamış gibiydi ama sonradan unuttular
Hepsi çoluğa çocuğa karıştı ama Carrie 17'sinde kaldı
Adam bir anda ağlamaya başladı
Sonra sustu,karısı arıyordu
Arkasını döndü,yalanlarını sıralamaya başladı
O giderken Carrie arkasından el salladı

18 Kasım 2013 Pazartesi

Toz Almacalı Yazı

Bir zamanlar hunharca yenilediğim blogum şimdi küflenmiş,tozlanmış bir biçimde,sebebi 2 hafta öncesine kadar internete sadece internet cafelerden ulaşabilmemdi orada da Blogger yasak,malum ahlakı her halttan bozulabilecek mallıkta bir halkız biz *ironi waz here*.

Eveeet...nasıl hissettiğime gelecek olursaaaaak...Geçirdiğim zorlukları düşünürsem iyiyim aslında,eskisi kadar kötü olamam asla(çok derinden üzüleceğim bir şey yaşamadığım sürece) ama bu sene üniversiteye hazırlanıyorum,bu hayatımdaki bazı şeyleri kısıtlamam anlamına geliyor,ben bunu yapamıyorum ve bu beni çok kötü hissettiriyor.İnternete girdiğim veya müzik dinlediğim için suçlu hissediyorum bildiğiniz.Gireceğim ilk sınava 4,ikincisine ise 7 ay kalmış olması,diğer ''rakiplerim'' kadar hazır olmamam,annemin muazzam desteği (eve gecenin köründe gelir ya da hiç gelmez,gelse bile vücudundaki her hücreyi alkolle doldurur,5 değil 10 tl istesem mıkırdanır,sırf erkek arkadaşı bana yaranabilsin diye bağımlısı olduğumu bildiği halde evdeki interneti açtırır...)  yüzünden bu kadar stresliyim belki de.Sağlıksız ötesi beslenmemi,5 saate düşen uykumu ve yüzümün sivilce tarlasına (halbuki ilk ergen olurqene her şey ne kadar da güzeldi,arkadaşlarımın yüzü sivilce tarlasıyken bebek gibiydim.beddua etmiş orspular.) dönmesi de cabası.En azından artık anti depresan kullanmıyorum.Bu da bir zafer emaresidir bence.

Bu blogta sürekli bir ''değişim'' olayı dönüyor ama değişmek tembel,şımarık bir kız çocuğu için çok zor.Zor,ama başarılamaz değil tabii ki.Eğer yeterli gazı ve parayı bulabilirsem kuzenimin toparlak çocuktan seksi kaslıya dönüşümünü tamamladığı salona yazılacağım ben de,biliyorum dış değişimden çok iç değişim,olgunlaşma daha önemli ama geçirdiğim 12 şişman sene sonucunda bunu anladım ki bende komple değişim lazım.Ve bu sene (sonuç ne olursa olsun) zaten büyük bir değişimle sonlanacak,hadi kendimi de değiştirerek bunu ikiye katlayayım.Ayrıca bir dövme ve piercing de istiyorum,eğer her şey planladığım gibi olursa alırım da.

Umarım 9 ay sonra,sonuçlar açıklandıktan sonra buraya girdiğimde zafer dolu,gaz dolu bir yazı yazarım.Belki birine falan ilham verir.

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Almanya´ya Gideceklere Tavsiyeler

Tamam,akrabalarimin yaninda kalmis olabilirim.Tamam,cok fazla yer gezmemis olabilirim.Ama en azindan tecrubelerim var,ne yaparsan yap gitmek bile bir tecrube.Hele 42 gun gecirmek apayri bir tecrube.Benim gibi akrabalarina gidecek olanlar ya da turistik amacli gidecek olanlar ya da okumaya gidecek olanlar...amaciniz her neyse bu yazida kucuk de olsa yasamini kolaylastirabilecek bir seyler bulabileceginizi umuyorum(because ben buldum that´s why).Simdi sus ve maddeleri okumaya basla sevgili talihsiz okuyucu:
1.Almanca ogrenmek ya da ogrenmemek,iste butun mesele bu
Eger okumaya gitmiyorsaniz ya da amaciniz dil ogrenmek degilse bence gerek yok.Hele hele Bavyera´ya gidecekseniz hic gerek yok cunku kurslarda ve okullarda genellikle Hochdeutsch yani Berlin Almancasi diyebilecegimiz siveyle ogrenirsiniz ama Munih haricinde Bavyera´da Bayerisch sivesi konusulur ve Almanca´ya hakim degilseniz anlamaniz zordur.Benim Almancam baslangic seviyesindeydi ve Bayerisch´le konusulani anlamiyorum,sadece bir veya iki kelime cikartabiliyorum.Zaten cogu Alman iyi Ingilizce konusur,o yuzden Ingilizce konusun eger Almancaniz yoksa.
2.Domuz...
Bu konuda bir sey diyemeyecegim cunku herkesin dini kendine.Bana sorarsaniz ben domuz eti yedim,oyle super bir sey degildi,tavuga benziyor iste.Ama yemek istemiyorsaniz ve bir restoranda nasil ayirt ederim falan diye dusunuyorsaniz schwein,domuz demek.Schweinefleisch de domuz eti iste.
3.Giriskenlik hayat kurtarir
Grupla falan geldiyseniz ne ala ama yalnizsaniz ve bir mekana girdiyseniz cekingen olmayin.Almanlar kibar bir sekilde yaklasinca cok dost canlisi olan bir irk ve Turklere karsi da eski onyargilari yok.Biraz Almanca konusmaya calisin,baktiniz ki olmuyor zaten Ingilizcesi iyi olan biri cikip sizinle muhabbet edecektir(bunu yasamisligim var,hos o biraz da sans meselesi ehehe).Arkadas edinmek istiyorsaniz ilk adim sizden gelmeli,zaten bu her yerde boyle.
4.Hayat kurtaracak seyler
Eger taharet musluguna alistiysaniz islak mendil.Kisisel hijyene deginmisken,eger uzun kalacaksaniz(1 aydan fazla mesela) Turkiye´den yaninizda yetecek kadar kisisel hijyen malzemesi getirin,paranizi onlara degil daha cici seylere harcayin,mesela ben bunu yaptim parami da giysilere yatirdim ehehe.Ha turist olarak gidiyorsaniz yine bunlar yaninizda olsun ama turist rehberi niteliginde kitaplari da unutmayin,unutursaniz tourist information yazan kucuk dukkanlardan da bu tarz seyler alabilirsiniz ama Turkce pek bulunmuyor,benden soylemesi.
5.Para meselesi
Bu da orada gecireceginiz zamana bagli.Bir ornek vereyim belki yardimci olur,benim yanimda 275 euro vardi,su an 1 ay+10gunluk tatilimin bitmesine bir hafta var ve paranin yarisi gitti,biraz daha da gidecektir muhtemelen.Bir de ben yemek masrafi falan sadece yalniz kaldigimda karsiladim o da bir gundu.Tamamen yalniz gecirdigim bir gunde 30 euro harcadim sadece ulasim ve ihtiyaclara,turist olarak gidecekler buradan bir cikarim yapabilir.Bu arada eger Munih´e gidecekseniz hele orada yasamaya gidecekseniz Almanya´nin en pahali sehrine gittiginizi unutmayin.Bence zaten Munih´e yasamaya gitmeyin de...
6.Alaman yazi
Evet,orada da yaz yasaniyor.Mesela dun hava 36 dereceydi.Normalde yazi yagmurlu ve bize gore daha soguk geciren Almanya su an kavruluyor.Eger su anlarda Almanya´daysaniz muhtemelen sizi yasadiginiz yerin havuzuna veya bir gole davet eden bir hayirsever cikacaktir,o yuzden mayo,havlu,gunes kremi gibi seyleri unutmayin.Arkadasimdan kullanirim diye de dusunmeyin o arkadas Almansa kisisel bakim esyalarini hayatta vermez.He bir de yagmur ara sira geri donebiliyor o yuzden semsiyeyi ve uzun kollu bir kac sey almayi unutmayin.Ama sort ve sipidik terlikleri de unutmayin zira buranin modasi boyle.Sicak esittir sort ve sipidik terlik.
7.Illa yap demiyorum ama bi yap bence
Dediklerim sunlar;bir Alman ailenin yaninda kalmak(1 hafta da olsa),Alman televizyonundaki sacmaliklara bir goz atmak,domuz eti yemek,Almanca konusmaya calismak,eger Munih´e yakinsaniz Nympheburg ve English Garten(yanlis yazilmis olabilir)´e gitmek,Regensburg´a gitmek(yakin degilseniz Hamburg ve Leipzig de bana onerilen sehirler),o muze senin bu muze benim gezmek,arkadas edinmek,en azindan bir festivale gitmek,bira icmek ve tabii ki Biergarten denilen bira bahcelerine gitmek.
8.Alternatif seyler
Kendi metal turunu yaratmis bir ulkede metalle ilgili bir sey olmamasini bekleyemezsiniz.Gidis nedeniniz Wacken bile olabilir hatta(belirtmeyin,cok kiskanirim ve beddua ederim.).Metal shoplar burada da Turkiye´deki kadar pahali ancak cosplay lensleri ve Manic Panic gibi Turkiye´de bulamayacaginiz alternatif kozmetik markalarini burada cok rahat bulabiliyorsunuz.Ben bir turlu yapamadigim Gumi cosplayi icin lens araklamayi planliyorum mesela.Euro´yu Turk lirasina cevirmezseniz gayet iciniz rahat ailenizi korkutacak seyler alabilirsiniz.

Buralarin LC Waikiki´si C&A´da bile piercing var,diger bir aile markasi H&M´de ise Nirvana t-shirt´i bile gordum bu arada yani illa netten metal shop aramaniza gerek yok,ucuza da normal giyinmeyebilirsiniz burada.

9.Hayvanliginizi kontrol edin

Bu madde Turk erkekleri icin ozel olarak yapildi.Simdi,her mini etek giydiginde laf attiginiz,kac yasinda olursa olsun cinsel obje olarak baktiginiz Turk kadini sessizce durumunu kabullenmis olabilir ama Alman kadininda mini etek,sort vs. giymek normaldir.Lutfen bunu anormal bir duruma cevirmeyin ve belki de dinlediginiz tek Rammstein(o klibi cekmeyecektiniz abiler.su anda sizin yuzunuzden daha dun arsiz bela dinleyen kekolarin facebook kapak fotosu logonuz.) sarkisi olan Pussy´nin sozlerini bir okuyun.Bakin Till Lindemann ne diyor:
So take me now
before it's too late!
Life's too short, I can't wait!
Take me now! Oh, don't you see?
I can't get laid in Germany...


10.Bol bol eglenin
Gidebildiginiz her yere gidin,bol bol fotograf cekin,dusman catlatin,arkadaslariniz biraz kiskansin,aileniz de "bak yine yaninda bira var ti hayirsiz" desin.


Eyyorlamam bu kadar sevgili okuyucu.Sen bunlari okurken ben son gunlerimi yasiyor olacagim domuzun ve biranin ulkesinde.Bu kadar siirsel bir sey de bu yaziya uymadi neyse cuuuus...

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Dengesizin Seyir Defteri:Kucuk Askim Regensburg

fotograf bana ait degil.
Bavyera`da su zamana kadar dort sehir gezdim ama Regensburg haric hicbirinde evimde hissetmedim kendimi.Tarihi dokusunu korumus arnavut kaldirimli sokaklari,nehire karsi ayaklarini uzatip keyif yapanlari,koprunun altinda birasini almis muhabbet eden gencleri...Evet,Regensburg genclerin cogunlukta oldugu bir universite sehri,o yuzden sokakta yururken dilenciler yerine konsere gitmek icin para isteyen punklar,bisiklet kasasindaki ciceklerle kim bilir nereye giden hippi kizlar ve elele tutusup buyuk ihtimal Banane`ye dogru giden metalci ciftler gorebilirsiniz.

Universiteyi Almanya´da okumak istemiyordum barindirdigi Turk sayisi yuzunden ama Regensburg dusuncelerimi feci degistirdi.Her guzel havada bir festivalin duzenlendigi,olmadi koprunun altinda mangal yapabileceginiz ya da bisikletle tura cikabileceginiz bir yer burasi.Bir zamanlar Avrupa´nin en onemli sehriyken simdi gozlerden dusse de benim kalbimde hala Avrupa´nin en onemli yerlerinden Regensburg.Kucuk bir yer ancak tarih ve guzellik arayan her turisti doyurabilecek buyuklukte.Dom var bir kere,kocaman ve cok guzel,cok huzurlu bir kilise.Ve Hitler doneminde onemli kararlarin alindigi ama simdi muze yapilan bir yer daha vardi ama adini hatirlayamadim.Neyse,zaten olayim turist rehberi yazisi yazmak degil.

Ayrica üniversiteyi Almanya´da okumak isteyenlere tavsiyem burasi,ozellikle Munih sizi caydirmasin cunku Regensburg oraya gore hem daha ucuz hem de daha kaliteli.Ayrica cok farkli yasam sekilleri gorebileceginizi dusunuyorum,ben yolda yururken bile ciplak ayakli,rastali,hint giysileri giyinmis bir genc gormustum mesela.

Kisacasi bu blogu okuyan herkese tavsiye ediyorum Regensburg´u,ilk polisin karistigi kadar buyuk serseriligimi yaptigim yeri,hic aklimda olmadan kalbimi celen kucuk sehri.Ister okuyun ve gidin,ister sadece kesfedin ve gidin ama ben orada yasayabilirim.

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Dengesiz´in Seyir Defteri:Ilk Munih Gezisi & Tollwood

Iki aylik gezimin ucuncu gununde Munih´te yapilan Tollwood festivaline gidecektik ve acayip heyecanliydim,e malum yeni insanlarla tanisabilirdim! Gece bayagi bir uyuyamadim o yuzden,ne gereksiz bir heyecan aslinda.

Saat 12 bucukta toparlandik ve 1 saatlik Munih yoluna ciktik.Bu kadar erken cikmamizin sebebi akrabalarimin bana Munih´i gezdirmek istemesiydi.Muzelere giremedim ancak sokaklari dolastim,6 katli bir kitapcida mola verdim ve cok huzur verici gorunen bir kiliseye girdim.Here comes the ayrintilar..

Bu opera binasi bir harika dostum.
Bir Baskadir Munih´in Caddeleri
Simdi daha bu ilk gidisim oldugu icin daha sokak sokak gezemedim ama sonra o da yapilacak...Ama ana caddelerde bayagi bir gezdim tozdum.Fotograflarin kusuruna bakmayin,fotografla pek ilgilenmedigim icin fotograf makinem yok ama patates kalitesinde de olsa fotograf ceken bir telefonum var.Ilk duragimiz sehrin zengin kesiminin ve Araplarin alisveris yaptigi,geri kalanininsa dolasmakla yetindigi Maximillianstrasse oldu.Burada karsilikli luks dukkanlar(Louis Vuitton vb.) var,bakip bakip geciyorsunuz iste.Sonra opera binasina baktik(icerisine kesin girecegim yerlerden bir tanesi!) ve Munih´in geri kalan kesiminin de alisveris yapabildigi adini unuttugum sokaga dogru yol aldik...
dikkatimi ceken bina.harika ve kasvetli!

Gezerken dikkatimi bu harika bina cekti,sanirim artik bir restorant ya da turistik gezi merkezi olarak kullaniliyor cunku neredeyse butun turistler buradaydi.Beni gezdiren kisiler yanimda olmadigi icin ve elimde bir bilgi brosuru falan da olmadigi icin bakmakla yetindim binaya.

Biraz kendi basima dolandiktan sonra solugu alti katli oldugunu bilmedigim bir kitapcida aldim,eh salak basin cezasini ayaklar cekermis alti kati da gezdim...HARIKAYDI.Ustelik kitap okuma yerleri bile vardi ve millet orayi oturmak icin kullanmiyordu,herkes sessizce kitap okuyordu! Ingilizce olan bolumden elime bir kitap alip okuyasim geldi ama vazgectim...Kitapcidan ciktigimda ise iki tipin oturdugu golgelik yere oturdugumda basima komik bir olay geldi,benim yanimdaki tip konusmaya basladi yok facebook adresini isteyecekmisim yok saclarin cok guzel diyecekmisim...Guzel cocuktu Allah icin ama SIRF YANINA OTURDUM DIYE NE FACEBOOK´U? Erkek kezban gormek de nasip oldu iste..






Frauenkirche
 Frauenkirche yani Kadinlar Kilisesi Munih´in sembollerinden biri,mutlaka gezilmesi gerekenlerden.Asiri gotik,ama bir o kadar da huzur verici bir yer.





















Ve...TOLLWOOD!
 Ayaklarim kopmustu ancak bir festivale asla hazir diyemezdim.Yanlarinda kaldigim kisiler o gece sahne alan ZZ Top´u izleyeceklerdi,bana sen de gel dediler ama reddettim,festival alanini kesfetmek ve sosyallesmek istedi canim,genellikle tam tersi olur.Festivale giris bedavaydi bu arada,buranin Kulturpark´i diyebilecegimiz Olympiapark icine kurulu bir festivaldi Tollwood.Cok degisik seyler vardi,mesela Poi standi,dans bari,iki tane degisik otesi Hint kiyafetleri icinde millete uzayli sac sekilleri yapan tip...Cok eglendim ve evet biriyle tanistim asdkf.

Sonucsle
Bu yazi olmasi gerekenden daha gec geldi ilk basta bunu soyleyeyim.Sonrasinda ise pek kulturel bir gezi yazisi olmadi bu,ama Munih´in neye benzedigi konusunda azicik bi fikir verebilir.Sonra detayli bir yazi daha gelecek zaten.Ama simdi Paradise City Regensburg´un zamani,bir sonraki yazimda da o olacak(eger usenmezsem).

1 Temmuz 2013 Pazartesi

Dengesiz`in Seyir Defteri:Ilk Gunler

Cumartesi gecesi Istanbul otobusunde giderken disim pek belli etmese de icim heyecandan oluyordu,normalde otobuslerde uyuyabilen ben zerre uyku uyumuyordum.Binbir soru vardi kafamda,binbir hayal...Giderayak bir kez daha hayal kirikligina ugratilmistim ama uzulmuyordum zira hayallerim gercek olacakti birkac saat sonra.

Esenler otogarina vardigimizda saat uctu.Telefonun sarjini doldur(bkz:geceden doldurulmasina ragmen sarji biten irispi telefon),Uykusuz ve Bayan Yani falan oku derken saat dort olmustu.Dortte Ataturk Havalimanina giden servise bindik,dort bucukta oradaydik.Ilk islemler,koreli bi cocukla oyalanmak,vedalasma.pasaport kontrolu derken saat altiydi ve ben 307 nolu kapida Munih ucagini bekliyordum.Bir kac islemden sonra iste ucaktaydim,pencere kenarinda ben,ortada genc bir cocuk ve kenarda sumkurusuyle ucagi inleten bir Alman amca...Ucak ilk kalktiginda yasadigim saskinlik ve pencereye yapismam yanimdaki ucus arkadasimin kikirdamasina sebep olsa da aldirmadim cunku manzara asiri buyuleyiciydi.Sadece bulutlar...

2 saat sonra,dokuz bucukta ucak,Munih havalimanina varmisti.Bavulu alma ve biricik ahiret teyzemi bulma telasindan sonra kendimi Mike reyizin arabasinda Niederleierndorf koyune giderken bulmustum.Once bit pazari gibi bir yere ugradik,buldugum tek guzel seyler kucuk,suslu Venedik maskeleriydi,cekmeyi cok isterdim ama risssspi telefonun sarji yine bitmisti.Almadim ama alaydim iyiydi asdfk.Eve vardigimizda yemek yedim ve direkt yattim cunku 11 saattir ayaktaydim.Sonra koyu kesfetmek icin biraz yurudum.Koy dedigime bakmayin,kasaba ayarinda bir yer.Surekli calan kilise canlari,birbirine benzeyen buyuk,bahceli Bavyera evleri,tezek kokan ciftlikler...Huzur arayanlara onerilir.Benim ise pek hosuma gitmedi yasitimi bulamadigim icin ama sonra Alman bir ailenin yaninda kalabilirim,18 yasindaymis en kucuk cocuklari,o iyi olur benim icin.

Sonuc olarak su an alismaya ve oyalanmaya calisiyorum sadece,hele su asitli suyu bir dikiste bitirebileyim Munih`i de gezerim,Johanna`larda da kalirim...

23 Haziran 2013 Pazar

Nikki vs. Zehra

Z:Hey Nikki,hatırlasana onları.Sana çektirdikleri acıyı.Onlardan nefret edip,aynı zamanda nasıl istediğini.
N:O çocukların hiç bir suçu yok lanet olası.Bunların hepsini bana sen ve bitmez takıntıların yaşattı.Ayrıca duvara toslamalıydım.
Z:Toslayacaksın! Daima duvara toslayacaksın,vizene de ret cevabı gelecek ve bu sene de aynı film karesinde yüzeceksin! Onlar İzmir'de hayatlarını yaşarken sen sıkıntından öleceksin!
N:SUS! Beni can damarımdan vurmaya çalışıyorsun ama artık yemiyorum.Bütün bu düşünceleri bu yaz kişisel tarihimin sayfalarına gömeceğim.Bu kişisel zaferimin başlangıcıdır!
Z:Zaferini yesinler,sen kimsin ki? En büyük becerisi salakları kendine çekmek olan bir kaybeden! Şimdiden muadillerinin yanında duruyorsun! Şarkı söyleyemiyorsun,dans edemiyorsun ama drag queen olmak istiyorsun! Hep ün istedin ancak yapabildiğin hiç bir şey yok!
N:İçimdeki cevher dışarıya çıkmaya başladı bile.Sesim çok güzel değil ama şarkı söyleyebiliyorum.Bedenim berbat ama kıyafetleri taşıyabiliyorum.Tırnaklarım yenmiş ama o parmaklarla yazabiliyorum.Ve en önemlisi,beni refaha ulaştıracak yolu seçtim.Çalışacağım ve intikamımı alacağım!
Z:Ne intikamı! Onlar güzel ötesi kız arkadaşlarıyla sefa sürerken senin yurt dışında okuman neye yarayacak? Duyacak mı kulakları seni,umursayacaklar mı zerrece? Sor bakalım kendine,senin onlara kafa yorduğun kadar onlar sana kafa yordu mu hiç?
N:Elbette hayır.Ancak onların bana gıpta etmesini sağlayabilirim,gitmek istedikleri o serbestlikler ülkesinde bir yaşam kurarak.
Z:Kıçı kırık teşekkürlerle bunu başarabileceğini mi sanıyorsun? Çok çalışman lazım ve sen asla çalışmazsın!
N:Çalışırım!
Z:Çalışmazsın!
N:Hayır,çalışırım!
.
.
.
Diyaloğun sonunda ben ölüyorum.


30 Aralık 2013 Pazartesi

Weiss,Carrie

Üniversite giriş sınavlarına hazırlandığım için yeni post olmayacak demiştim di mi? Ama ne yapayım YGS'nin bana girecek olmasının acısıyla kendimi şiire,san'ata verdim ve bu çıktı.Çok uzun zamandır Türkçe şiir yazmıyordum,birikti ve patladı herhalde.

Weiss,Carrie
Puslu,soğuk sokaklarında şehrin
Duyulur kızıl çocuğun hırıltısı
Odasında buldukları iki sayfalık mektup
17 senelik hayatının artık tek kırıntısı

Çocuk odasını kafasıyla boyadığından beri
Aynı değil adamın hayatı
Gelenler,gidenler,polisler
Başının belası oldu Sosyal Hizmetler

Anlatamadı bir türlü hayatının aşkından kalan
O iki koca mavi gözü önemsemediğini
O,zaten hiç çocuğa bakmak istemedi
Ama kadının vasiyeti buydu,gösteremedi belgeyi
İtiraf edemedi dünyanın geri kalanına gerçeği

Polisler gerçi çocuğu da anlamadılar
Yargıladılar,cıkcıklayıp durdular
Ne zaman baksalar o küçücük kadın elbiselerine
Kendi aralarında gülüşüp durdular
Halbuki o mektubunda ne demişti:
''Beni gören bir evsiz,güneş gibi parladığımı söyledi.Siyah kıyafetlerim yüzünden beni ölüm meleği zannetti.Önce güldüm,sonra ağladım,ben melek annemin kirli kaldırıma düşmüş yansımasıydım.''

O sokaktakilere göre bir azizeydi
Hayatın bir diğer kustuğu değil sanki bir melekti
Bazen sokakta yatar bazen evden binbir yemekle gelirdi
Ama hiç bir zaman gitmedi tırnaklarındaki kırmızı ojesi

Polisler bunları unuttular
Devletin kitabına geçsin diye yazıp durdular
Ama şehir ağladı
Evsiz adam deliye bağladı
Babası o günden sonra evine giderken iki votka aldı

Şimdi mutlu bir ailesi,bir evi,bir arabası olan
Bir zamanların mutsuz punk'ı
İğrenç bir geceyarısı belgeselinde onu hatırladı
Ne bebeğinin ağlaması kaldı ne de karısının horlaması
Köydeki evinden şehir mezarlığına doğru yola çıktı

Mezar taşına ifadesizce baktı
Ağlayamadı ama hatırladı
Karol sadece 17 yaşındaydı
Kim bilir nereden bulmuştu Carrie adını
Nerede oturduğunu,nereli olduğunu büyüdüğünde öğrenmişti
Ama ilk sokakta yattığından beri bilirdi onun düşüncelerinin tamamını

Sahte özgürlükçü muhafazakarlar Karol'u aldattı
İntikam peşindeki Carrie sapıttı
Yedi,içti,birilerinin altına yattı
Daha bunu öğrenmeden başladılar yuhalamaya
Uzun saçları,piercingleri,kıyafetleri yetti

Bir gün köprünün altında punk'a fısıldadı
Kendi ölümü de dair tüm planlarını
Kafası iyi olan punk gülmeye başladı
Carrie kızdı,bağırdı çağırdı,ağlayarak bilinmeze doğru yol aldı

Ertesi gün bütün şehir onunla çalkalandı
Videoya çektiği ölümü binlerce tıklama aldı
Carrie nasıl yaptıysa başardı
Beynini dağıtışı videoya çekildi,internete postalandı
Alkolik babasına,polislere,meclise,başbakana
Bütün ülkeye ona yapılanları anlatmaya çalıştı

Ama sadece bir zamanların serserisi olan
Şu an mezarının önünde diz çöken herif anladı onu
Diğerleri anlamış gibiydi ama sonradan unuttular
Hepsi çoluğa çocuğa karıştı ama Carrie 17'sinde kaldı
Adam bir anda ağlamaya başladı
Sonra sustu,karısı arıyordu
Arkasını döndü,yalanlarını sıralamaya başladı
O giderken Carrie arkasından el salladı

18 Kasım 2013 Pazartesi

Toz Almacalı Yazı

Bir zamanlar hunharca yenilediğim blogum şimdi küflenmiş,tozlanmış bir biçimde,sebebi 2 hafta öncesine kadar internete sadece internet cafelerden ulaşabilmemdi orada da Blogger yasak,malum ahlakı her halttan bozulabilecek mallıkta bir halkız biz *ironi waz here*.

Eveeet...nasıl hissettiğime gelecek olursaaaaak...Geçirdiğim zorlukları düşünürsem iyiyim aslında,eskisi kadar kötü olamam asla(çok derinden üzüleceğim bir şey yaşamadığım sürece) ama bu sene üniversiteye hazırlanıyorum,bu hayatımdaki bazı şeyleri kısıtlamam anlamına geliyor,ben bunu yapamıyorum ve bu beni çok kötü hissettiriyor.İnternete girdiğim veya müzik dinlediğim için suçlu hissediyorum bildiğiniz.Gireceğim ilk sınava 4,ikincisine ise 7 ay kalmış olması,diğer ''rakiplerim'' kadar hazır olmamam,annemin muazzam desteği (eve gecenin köründe gelir ya da hiç gelmez,gelse bile vücudundaki her hücreyi alkolle doldurur,5 değil 10 tl istesem mıkırdanır,sırf erkek arkadaşı bana yaranabilsin diye bağımlısı olduğumu bildiği halde evdeki interneti açtırır...)  yüzünden bu kadar stresliyim belki de.Sağlıksız ötesi beslenmemi,5 saate düşen uykumu ve yüzümün sivilce tarlasına (halbuki ilk ergen olurqene her şey ne kadar da güzeldi,arkadaşlarımın yüzü sivilce tarlasıyken bebek gibiydim.beddua etmiş orspular.) dönmesi de cabası.En azından artık anti depresan kullanmıyorum.Bu da bir zafer emaresidir bence.

Bu blogta sürekli bir ''değişim'' olayı dönüyor ama değişmek tembel,şımarık bir kız çocuğu için çok zor.Zor,ama başarılamaz değil tabii ki.Eğer yeterli gazı ve parayı bulabilirsem kuzenimin toparlak çocuktan seksi kaslıya dönüşümünü tamamladığı salona yazılacağım ben de,biliyorum dış değişimden çok iç değişim,olgunlaşma daha önemli ama geçirdiğim 12 şişman sene sonucunda bunu anladım ki bende komple değişim lazım.Ve bu sene (sonuç ne olursa olsun) zaten büyük bir değişimle sonlanacak,hadi kendimi de değiştirerek bunu ikiye katlayayım.Ayrıca bir dövme ve piercing de istiyorum,eğer her şey planladığım gibi olursa alırım da.

Umarım 9 ay sonra,sonuçlar açıklandıktan sonra buraya girdiğimde zafer dolu,gaz dolu bir yazı yazarım.Belki birine falan ilham verir.

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Almanya´ya Gideceklere Tavsiyeler

Tamam,akrabalarimin yaninda kalmis olabilirim.Tamam,cok fazla yer gezmemis olabilirim.Ama en azindan tecrubelerim var,ne yaparsan yap gitmek bile bir tecrube.Hele 42 gun gecirmek apayri bir tecrube.Benim gibi akrabalarina gidecek olanlar ya da turistik amacli gidecek olanlar ya da okumaya gidecek olanlar...amaciniz her neyse bu yazida kucuk de olsa yasamini kolaylastirabilecek bir seyler bulabileceginizi umuyorum(because ben buldum that´s why).Simdi sus ve maddeleri okumaya basla sevgili talihsiz okuyucu:
1.Almanca ogrenmek ya da ogrenmemek,iste butun mesele bu
Eger okumaya gitmiyorsaniz ya da amaciniz dil ogrenmek degilse bence gerek yok.Hele hele Bavyera´ya gidecekseniz hic gerek yok cunku kurslarda ve okullarda genellikle Hochdeutsch yani Berlin Almancasi diyebilecegimiz siveyle ogrenirsiniz ama Munih haricinde Bavyera´da Bayerisch sivesi konusulur ve Almanca´ya hakim degilseniz anlamaniz zordur.Benim Almancam baslangic seviyesindeydi ve Bayerisch´le konusulani anlamiyorum,sadece bir veya iki kelime cikartabiliyorum.Zaten cogu Alman iyi Ingilizce konusur,o yuzden Ingilizce konusun eger Almancaniz yoksa.
2.Domuz...
Bu konuda bir sey diyemeyecegim cunku herkesin dini kendine.Bana sorarsaniz ben domuz eti yedim,oyle super bir sey degildi,tavuga benziyor iste.Ama yemek istemiyorsaniz ve bir restoranda nasil ayirt ederim falan diye dusunuyorsaniz schwein,domuz demek.Schweinefleisch de domuz eti iste.
3.Giriskenlik hayat kurtarir
Grupla falan geldiyseniz ne ala ama yalnizsaniz ve bir mekana girdiyseniz cekingen olmayin.Almanlar kibar bir sekilde yaklasinca cok dost canlisi olan bir irk ve Turklere karsi da eski onyargilari yok.Biraz Almanca konusmaya calisin,baktiniz ki olmuyor zaten Ingilizcesi iyi olan biri cikip sizinle muhabbet edecektir(bunu yasamisligim var,hos o biraz da sans meselesi ehehe).Arkadas edinmek istiyorsaniz ilk adim sizden gelmeli,zaten bu her yerde boyle.
4.Hayat kurtaracak seyler
Eger taharet musluguna alistiysaniz islak mendil.Kisisel hijyene deginmisken,eger uzun kalacaksaniz(1 aydan fazla mesela) Turkiye´den yaninizda yetecek kadar kisisel hijyen malzemesi getirin,paranizi onlara degil daha cici seylere harcayin,mesela ben bunu yaptim parami da giysilere yatirdim ehehe.Ha turist olarak gidiyorsaniz yine bunlar yaninizda olsun ama turist rehberi niteliginde kitaplari da unutmayin,unutursaniz tourist information yazan kucuk dukkanlardan da bu tarz seyler alabilirsiniz ama Turkce pek bulunmuyor,benden soylemesi.
5.Para meselesi
Bu da orada gecireceginiz zamana bagli.Bir ornek vereyim belki yardimci olur,benim yanimda 275 euro vardi,su an 1 ay+10gunluk tatilimin bitmesine bir hafta var ve paranin yarisi gitti,biraz daha da gidecektir muhtemelen.Bir de ben yemek masrafi falan sadece yalniz kaldigimda karsiladim o da bir gundu.Tamamen yalniz gecirdigim bir gunde 30 euro harcadim sadece ulasim ve ihtiyaclara,turist olarak gidecekler buradan bir cikarim yapabilir.Bu arada eger Munih´e gidecekseniz hele orada yasamaya gidecekseniz Almanya´nin en pahali sehrine gittiginizi unutmayin.Bence zaten Munih´e yasamaya gitmeyin de...
6.Alaman yazi
Evet,orada da yaz yasaniyor.Mesela dun hava 36 dereceydi.Normalde yazi yagmurlu ve bize gore daha soguk geciren Almanya su an kavruluyor.Eger su anlarda Almanya´daysaniz muhtemelen sizi yasadiginiz yerin havuzuna veya bir gole davet eden bir hayirsever cikacaktir,o yuzden mayo,havlu,gunes kremi gibi seyleri unutmayin.Arkadasimdan kullanirim diye de dusunmeyin o arkadas Almansa kisisel bakim esyalarini hayatta vermez.He bir de yagmur ara sira geri donebiliyor o yuzden semsiyeyi ve uzun kollu bir kac sey almayi unutmayin.Ama sort ve sipidik terlikleri de unutmayin zira buranin modasi boyle.Sicak esittir sort ve sipidik terlik.
7.Illa yap demiyorum ama bi yap bence
Dediklerim sunlar;bir Alman ailenin yaninda kalmak(1 hafta da olsa),Alman televizyonundaki sacmaliklara bir goz atmak,domuz eti yemek,Almanca konusmaya calismak,eger Munih´e yakinsaniz Nympheburg ve English Garten(yanlis yazilmis olabilir)´e gitmek,Regensburg´a gitmek(yakin degilseniz Hamburg ve Leipzig de bana onerilen sehirler),o muze senin bu muze benim gezmek,arkadas edinmek,en azindan bir festivale gitmek,bira icmek ve tabii ki Biergarten denilen bira bahcelerine gitmek.
8.Alternatif seyler
Kendi metal turunu yaratmis bir ulkede metalle ilgili bir sey olmamasini bekleyemezsiniz.Gidis nedeniniz Wacken bile olabilir hatta(belirtmeyin,cok kiskanirim ve beddua ederim.).Metal shoplar burada da Turkiye´deki kadar pahali ancak cosplay lensleri ve Manic Panic gibi Turkiye´de bulamayacaginiz alternatif kozmetik markalarini burada cok rahat bulabiliyorsunuz.Ben bir turlu yapamadigim Gumi cosplayi icin lens araklamayi planliyorum mesela.Euro´yu Turk lirasina cevirmezseniz gayet iciniz rahat ailenizi korkutacak seyler alabilirsiniz.

Buralarin LC Waikiki´si C&A´da bile piercing var,diger bir aile markasi H&M´de ise Nirvana t-shirt´i bile gordum bu arada yani illa netten metal shop aramaniza gerek yok,ucuza da normal giyinmeyebilirsiniz burada.

9.Hayvanliginizi kontrol edin

Bu madde Turk erkekleri icin ozel olarak yapildi.Simdi,her mini etek giydiginde laf attiginiz,kac yasinda olursa olsun cinsel obje olarak baktiginiz Turk kadini sessizce durumunu kabullenmis olabilir ama Alman kadininda mini etek,sort vs. giymek normaldir.Lutfen bunu anormal bir duruma cevirmeyin ve belki de dinlediginiz tek Rammstein(o klibi cekmeyecektiniz abiler.su anda sizin yuzunuzden daha dun arsiz bela dinleyen kekolarin facebook kapak fotosu logonuz.) sarkisi olan Pussy´nin sozlerini bir okuyun.Bakin Till Lindemann ne diyor:
So take me now
before it's too late!
Life's too short, I can't wait!
Take me now! Oh, don't you see?
I can't get laid in Germany...


10.Bol bol eglenin
Gidebildiginiz her yere gidin,bol bol fotograf cekin,dusman catlatin,arkadaslariniz biraz kiskansin,aileniz de "bak yine yaninda bira var ti hayirsiz" desin.


Eyyorlamam bu kadar sevgili okuyucu.Sen bunlari okurken ben son gunlerimi yasiyor olacagim domuzun ve biranin ulkesinde.Bu kadar siirsel bir sey de bu yaziya uymadi neyse cuuuus...

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Dengesizin Seyir Defteri:Kucuk Askim Regensburg

fotograf bana ait degil.
Bavyera`da su zamana kadar dort sehir gezdim ama Regensburg haric hicbirinde evimde hissetmedim kendimi.Tarihi dokusunu korumus arnavut kaldirimli sokaklari,nehire karsi ayaklarini uzatip keyif yapanlari,koprunun altinda birasini almis muhabbet eden gencleri...Evet,Regensburg genclerin cogunlukta oldugu bir universite sehri,o yuzden sokakta yururken dilenciler yerine konsere gitmek icin para isteyen punklar,bisiklet kasasindaki ciceklerle kim bilir nereye giden hippi kizlar ve elele tutusup buyuk ihtimal Banane`ye dogru giden metalci ciftler gorebilirsiniz.

Universiteyi Almanya´da okumak istemiyordum barindirdigi Turk sayisi yuzunden ama Regensburg dusuncelerimi feci degistirdi.Her guzel havada bir festivalin duzenlendigi,olmadi koprunun altinda mangal yapabileceginiz ya da bisikletle tura cikabileceginiz bir yer burasi.Bir zamanlar Avrupa´nin en onemli sehriyken simdi gozlerden dusse de benim kalbimde hala Avrupa´nin en onemli yerlerinden Regensburg.Kucuk bir yer ancak tarih ve guzellik arayan her turisti doyurabilecek buyuklukte.Dom var bir kere,kocaman ve cok guzel,cok huzurlu bir kilise.Ve Hitler doneminde onemli kararlarin alindigi ama simdi muze yapilan bir yer daha vardi ama adini hatirlayamadim.Neyse,zaten olayim turist rehberi yazisi yazmak degil.

Ayrica üniversiteyi Almanya´da okumak isteyenlere tavsiyem burasi,ozellikle Munih sizi caydirmasin cunku Regensburg oraya gore hem daha ucuz hem de daha kaliteli.Ayrica cok farkli yasam sekilleri gorebileceginizi dusunuyorum,ben yolda yururken bile ciplak ayakli,rastali,hint giysileri giyinmis bir genc gormustum mesela.

Kisacasi bu blogu okuyan herkese tavsiye ediyorum Regensburg´u,ilk polisin karistigi kadar buyuk serseriligimi yaptigim yeri,hic aklimda olmadan kalbimi celen kucuk sehri.Ister okuyun ve gidin,ister sadece kesfedin ve gidin ama ben orada yasayabilirim.

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Dengesiz´in Seyir Defteri:Ilk Munih Gezisi & Tollwood

Iki aylik gezimin ucuncu gununde Munih´te yapilan Tollwood festivaline gidecektik ve acayip heyecanliydim,e malum yeni insanlarla tanisabilirdim! Gece bayagi bir uyuyamadim o yuzden,ne gereksiz bir heyecan aslinda.

Saat 12 bucukta toparlandik ve 1 saatlik Munih yoluna ciktik.Bu kadar erken cikmamizin sebebi akrabalarimin bana Munih´i gezdirmek istemesiydi.Muzelere giremedim ancak sokaklari dolastim,6 katli bir kitapcida mola verdim ve cok huzur verici gorunen bir kiliseye girdim.Here comes the ayrintilar..

Bu opera binasi bir harika dostum.
Bir Baskadir Munih´in Caddeleri
Simdi daha bu ilk gidisim oldugu icin daha sokak sokak gezemedim ama sonra o da yapilacak...Ama ana caddelerde bayagi bir gezdim tozdum.Fotograflarin kusuruna bakmayin,fotografla pek ilgilenmedigim icin fotograf makinem yok ama patates kalitesinde de olsa fotograf ceken bir telefonum var.Ilk duragimiz sehrin zengin kesiminin ve Araplarin alisveris yaptigi,geri kalanininsa dolasmakla yetindigi Maximillianstrasse oldu.Burada karsilikli luks dukkanlar(Louis Vuitton vb.) var,bakip bakip geciyorsunuz iste.Sonra opera binasina baktik(icerisine kesin girecegim yerlerden bir tanesi!) ve Munih´in geri kalan kesiminin de alisveris yapabildigi adini unuttugum sokaga dogru yol aldik...
dikkatimi ceken bina.harika ve kasvetli!

Gezerken dikkatimi bu harika bina cekti,sanirim artik bir restorant ya da turistik gezi merkezi olarak kullaniliyor cunku neredeyse butun turistler buradaydi.Beni gezdiren kisiler yanimda olmadigi icin ve elimde bir bilgi brosuru falan da olmadigi icin bakmakla yetindim binaya.

Biraz kendi basima dolandiktan sonra solugu alti katli oldugunu bilmedigim bir kitapcida aldim,eh salak basin cezasini ayaklar cekermis alti kati da gezdim...HARIKAYDI.Ustelik kitap okuma yerleri bile vardi ve millet orayi oturmak icin kullanmiyordu,herkes sessizce kitap okuyordu! Ingilizce olan bolumden elime bir kitap alip okuyasim geldi ama vazgectim...Kitapcidan ciktigimda ise iki tipin oturdugu golgelik yere oturdugumda basima komik bir olay geldi,benim yanimdaki tip konusmaya basladi yok facebook adresini isteyecekmisim yok saclarin cok guzel diyecekmisim...Guzel cocuktu Allah icin ama SIRF YANINA OTURDUM DIYE NE FACEBOOK´U? Erkek kezban gormek de nasip oldu iste..






Frauenkirche
 Frauenkirche yani Kadinlar Kilisesi Munih´in sembollerinden biri,mutlaka gezilmesi gerekenlerden.Asiri gotik,ama bir o kadar da huzur verici bir yer.





















Ve...TOLLWOOD!
 Ayaklarim kopmustu ancak bir festivale asla hazir diyemezdim.Yanlarinda kaldigim kisiler o gece sahne alan ZZ Top´u izleyeceklerdi,bana sen de gel dediler ama reddettim,festival alanini kesfetmek ve sosyallesmek istedi canim,genellikle tam tersi olur.Festivale giris bedavaydi bu arada,buranin Kulturpark´i diyebilecegimiz Olympiapark icine kurulu bir festivaldi Tollwood.Cok degisik seyler vardi,mesela Poi standi,dans bari,iki tane degisik otesi Hint kiyafetleri icinde millete uzayli sac sekilleri yapan tip...Cok eglendim ve evet biriyle tanistim asdkf.

Sonucsle
Bu yazi olmasi gerekenden daha gec geldi ilk basta bunu soyleyeyim.Sonrasinda ise pek kulturel bir gezi yazisi olmadi bu,ama Munih´in neye benzedigi konusunda azicik bi fikir verebilir.Sonra detayli bir yazi daha gelecek zaten.Ama simdi Paradise City Regensburg´un zamani,bir sonraki yazimda da o olacak(eger usenmezsem).

1 Temmuz 2013 Pazartesi

Dengesiz`in Seyir Defteri:Ilk Gunler

Cumartesi gecesi Istanbul otobusunde giderken disim pek belli etmese de icim heyecandan oluyordu,normalde otobuslerde uyuyabilen ben zerre uyku uyumuyordum.Binbir soru vardi kafamda,binbir hayal...Giderayak bir kez daha hayal kirikligina ugratilmistim ama uzulmuyordum zira hayallerim gercek olacakti birkac saat sonra.

Esenler otogarina vardigimizda saat uctu.Telefonun sarjini doldur(bkz:geceden doldurulmasina ragmen sarji biten irispi telefon),Uykusuz ve Bayan Yani falan oku derken saat dort olmustu.Dortte Ataturk Havalimanina giden servise bindik,dort bucukta oradaydik.Ilk islemler,koreli bi cocukla oyalanmak,vedalasma.pasaport kontrolu derken saat altiydi ve ben 307 nolu kapida Munih ucagini bekliyordum.Bir kac islemden sonra iste ucaktaydim,pencere kenarinda ben,ortada genc bir cocuk ve kenarda sumkurusuyle ucagi inleten bir Alman amca...Ucak ilk kalktiginda yasadigim saskinlik ve pencereye yapismam yanimdaki ucus arkadasimin kikirdamasina sebep olsa da aldirmadim cunku manzara asiri buyuleyiciydi.Sadece bulutlar...

2 saat sonra,dokuz bucukta ucak,Munih havalimanina varmisti.Bavulu alma ve biricik ahiret teyzemi bulma telasindan sonra kendimi Mike reyizin arabasinda Niederleierndorf koyune giderken bulmustum.Once bit pazari gibi bir yere ugradik,buldugum tek guzel seyler kucuk,suslu Venedik maskeleriydi,cekmeyi cok isterdim ama risssspi telefonun sarji yine bitmisti.Almadim ama alaydim iyiydi asdfk.Eve vardigimizda yemek yedim ve direkt yattim cunku 11 saattir ayaktaydim.Sonra koyu kesfetmek icin biraz yurudum.Koy dedigime bakmayin,kasaba ayarinda bir yer.Surekli calan kilise canlari,birbirine benzeyen buyuk,bahceli Bavyera evleri,tezek kokan ciftlikler...Huzur arayanlara onerilir.Benim ise pek hosuma gitmedi yasitimi bulamadigim icin ama sonra Alman bir ailenin yaninda kalabilirim,18 yasindaymis en kucuk cocuklari,o iyi olur benim icin.

Sonuc olarak su an alismaya ve oyalanmaya calisiyorum sadece,hele su asitli suyu bir dikiste bitirebileyim Munih`i de gezerim,Johanna`larda da kalirim...

23 Haziran 2013 Pazar

Nikki vs. Zehra

Z:Hey Nikki,hatırlasana onları.Sana çektirdikleri acıyı.Onlardan nefret edip,aynı zamanda nasıl istediğini.
N:O çocukların hiç bir suçu yok lanet olası.Bunların hepsini bana sen ve bitmez takıntıların yaşattı.Ayrıca duvara toslamalıydım.
Z:Toslayacaksın! Daima duvara toslayacaksın,vizene de ret cevabı gelecek ve bu sene de aynı film karesinde yüzeceksin! Onlar İzmir'de hayatlarını yaşarken sen sıkıntından öleceksin!
N:SUS! Beni can damarımdan vurmaya çalışıyorsun ama artık yemiyorum.Bütün bu düşünceleri bu yaz kişisel tarihimin sayfalarına gömeceğim.Bu kişisel zaferimin başlangıcıdır!
Z:Zaferini yesinler,sen kimsin ki? En büyük becerisi salakları kendine çekmek olan bir kaybeden! Şimdiden muadillerinin yanında duruyorsun! Şarkı söyleyemiyorsun,dans edemiyorsun ama drag queen olmak istiyorsun! Hep ün istedin ancak yapabildiğin hiç bir şey yok!
N:İçimdeki cevher dışarıya çıkmaya başladı bile.Sesim çok güzel değil ama şarkı söyleyebiliyorum.Bedenim berbat ama kıyafetleri taşıyabiliyorum.Tırnaklarım yenmiş ama o parmaklarla yazabiliyorum.Ve en önemlisi,beni refaha ulaştıracak yolu seçtim.Çalışacağım ve intikamımı alacağım!
Z:Ne intikamı! Onlar güzel ötesi kız arkadaşlarıyla sefa sürerken senin yurt dışında okuman neye yarayacak? Duyacak mı kulakları seni,umursayacaklar mı zerrece? Sor bakalım kendine,senin onlara kafa yorduğun kadar onlar sana kafa yordu mu hiç?
N:Elbette hayır.Ancak onların bana gıpta etmesini sağlayabilirim,gitmek istedikleri o serbestlikler ülkesinde bir yaşam kurarak.
Z:Kıçı kırık teşekkürlerle bunu başarabileceğini mi sanıyorsun? Çok çalışman lazım ve sen asla çalışmazsın!
N:Çalışırım!
Z:Çalışmazsın!
N:Hayır,çalışırım!
.
.
.
Diyaloğun sonunda ben ölüyorum.